Mehmet Tekin’le tanışırsanız size berber olduğunu söyleyebilir. Ama onu tanımaya başladığınızda makasıyla dostluk kuran bir iyilik timsali olduğunu anlayacaksınız. Ben de bu hikayeyi duyunca kendisiyle konuşmak için Moda’daki Seyyah Berber’de aldım soluğu.
Seyyahlık kısmına geçelim biraz da…
Uzun zamandır motorumla geziyorum. Kamp hayatıyla, doğada… Önce kendi ülkemi gezip görmek istiyordum. Türkiye’nin %80’ini gezmişimdir. Ama ortada bir amaç yoktu ve giderek sıkıcı bir hal alıyordu. Yeni insanlar, dostlar ediniyorsun ama oraya kendinden bir şey bırakamıyorsun. Bir akşam “Tasını tarağını topla ve yanında götür,” dedim. Gittiğim yerlerde ücretsiz saç keserek makasımla dostluk kurmaya başladım. Aslında “iyiliğe sür” gibi bir şey oldu.
Bu insanların yanı sıra evsiz insanların da saçını ücretsiz kesiyormuşsunuz. Doğru mu?
Evsizler ve göçmen çocuklar için nereden başlasam diye düşünürken Kadıköy’den başlamayı seçtim çünkü 17 senedir buradayım. Kadıköy Yeldeğirmeni’nde göçmen çocukların kaldığı bir yurda gittim ve çocukların saçlarını keserek başladım. Bunu nerelere taşısak diyerek aşevlerini araştırdım. Evsizlere çorba dağıtan bir minibüs vardı ve bu sisteme dahil olup oradaki evsizlerin, ihtiyaç sahiplerinin saçını kesmek istedim. Birkaç evsiz insanla konuştum, isterseniz saçınızı kesebilirim diye. Ayakkabı, kıyafet ihtiyaçları da vardı. Bu atölyeyi de bu yüzden düşündüm zaten, hem onların bakımını yapıp hem de giydirmek, asıl ihtiyacına yönlendirmek için.
Bir sonraki adım nedir sizin için?
İstiyorum ki bunu dünyaya taşıyayım. Makasımla dostluk kurmayı sağlamak gibi bir amacım var. Dünyanın her yerinde “ötekiler” var aslında ve o ötekilere bir ses vermek bu belki de… Bu iş daha da duyulursa meslektaşlarımın da bundan ilham alacağını biliyorum. Kocaman bir şey olduğumuzda tüm Türkiye’ye yetebiliriz çünkü buna ihtiyacı olan çok insan var.
Röportaj: Özge Doğan, Kafa Dergisi